Galatasaray – Atletico Madrid

Avrupa sahnesine çıktığı zaman bir başka oluyor Galatasaray taraftarının heyecanı. “Kimleri dize getirmedik ki”, “Avrupa’da bir başka oynuyoruz”, “Sahaya gömeriz”, “Biz bu gruptan çıkarız” gibi iddialı söylemler çıkıyor taraftarın ağzından. Taraftar haklıda, o kadar başarı kolay kazanılmadı elbet.

Bu sefer öyle olmadı, iddiaları çürüttü Galatasaray kendi kendine. Daha şimdiden insanların umutlarını yok edercesine bir oyun ve sonuçla merhaba dedi şampiyonlar ligine. Şimdi tek düşünce, 3. Olup UEFA Avrupa ligine gidebilir miyiz acaba?

Maçı genel olarak ele alırsak eğer, aklımızda kalan bir kaç noktaya değinebiliriz;

1. Savunma ağırlıklı çıkan GS takımında, oyuncuların “Kesinlikle gol yememeliyiz” psikolojisine bürünmesi ve becerememesi.

2. Emre'nin ilk 15 dk’da 3 top kaybı yapması ve oyuna hiç bir katkıda bulunmaması.

3. Sabri'nin orta yapma yeteneksizliği ve savunma zaafı.

4. Yasin’in bu takımda banko oynaması gerektiği.

5. Denayer’in iyi bir oyuncu olduğu.

6. Gol atmak için pozisyona girilmesinin gerekliliğinin henüz öğrenilmemesi.

7. “Yönetim istifa” tezahüratı.

Sanırım gelinen durumun en masumları, oyuncular ve Hamza hoca (yanlışları olsa da).

Suçlu ise başkan Dursun Özbek. Transfer yap(a)madığı için değil. İşleyen sistemi, kendi çıkarları doğrultusunda değiştirdiği için. Taraftarı uyuttuğu için. Beklentileri yüksek tutup, hiç bir şey yapmadığı için. Abdurrahim Albayrak'ı kulüpten uzaklaştırdığı için.

Önümüzde ki 1-2 aylık süreçte ligde ve avrupada kaybedilecek puanlar başkanın geleceğini belirleyecek gibi görünüyor. Umarım bu işin sonunda suçlu Hamza hoca olmaz.